19 Haziran 2007 Salı

Türkiye'nin Reklam Sektörü Viral ile Sarsılacak!

Bu yazıda çok büyük/afilli cümleler kurup sizi sıkmayacağım, çok teorik olmamaya ve içimden geldiği gibi yazmaya çalışacağım. Zaten google'dan arattığınızda karşınıza çok güzel yazılar çıkacaktır ama benim derdim başka!

Mesela sol üst taraftaki görsel çalışmayı görmeyen neredeyse kalmamıştır. TV reklamı yapması yasak olan bir sektörde bundan daha iyi nasıl değerlendirilir fırsatlar bilemiyorum. Türkiye'de viralin babalarından biridir bu çalışma. Tek bir görsel ile bütün konuyu özetlemek diye ben buna derim:)

Çok iddialı bir başlık olduğunun farkındayım ama interaktif pazarlama dünyasının içindekiler bunun böyle olacağını bilirler. Web 2.0 ve diğer gelişmeler ile artık içerikler tamamen kullanıcıların hakimiyetine geçme yolunda ilerliyor. Blog'un başlığının altındaki slogan aslında tamamen bu durumu net ifadeler ile anlatmak amacındadır.

Bunun birçok sebebi var, bunları teker teker saymaya gerek duymuyorum. Zaten artık çoğu kişi bunların farkında. Pazarlama açısından baktığımızda ise (hedef kitle bazında) olayı şöyle özetleyebiliriz aslında: Artık çoğu insan bilgisayar ile çalışıyor, dolayısı ile gününün en az 5 saati ile 12 saati (ve hatta daha fazla olanlar var bkz. ben) arasında internette dolaşma imkanı buluyor. Akşam evine gittiğinde ise en fazla 4-5 saat (tabi bu zamanın içinde yemek, duş, ailesi ile muhabbet vs. gibi durumlar söz konusu) ayakta kalabiliyor. İnternetin, iletişimsel bütün avantajları yanında, bu olağanüstü gelişminin en önemli nedenlerinden biri de bu süreçler kanımca, anladın sen onu:). Şunu demeye getiriyorum aslında; Örneğin viral patlamasında büyük rolü olan Youtube için daha çok zamanımız var ama TV, Radyo vs. için çok daha az. Ve daha da önemlisi pazarlama aktivitelerinin aynılığından sıkıldık, bizler farklılaştıkça onlarda bizimle beraber gelişsin istiyoruz.

Şimdi aşağıdaki sorular üzerine biraz düşünmenizi rica ediyorum rica ediyorum:

E tamam, yukarıda anlatılanları (ve anlatılmayan bir sürü süreç ile avantajı) biliyoruz, peki bununla ilgili neler yapıyouz? Pazarlama aktivitelerimizi, iletişim stratejilerimizi ve konumlandırmalarımızı bu süreçleri göz önünde bulundurarak yapıyor muyuz? Önümüzdeki engelleri fırsatlara, dezavantajları avantajlara çevirmeyi başarabiliyor muyuz?

Çoğumuzun (ben de dahil) kabul etmesi gereken birşey var ki yukarıdaki sorulara %80 vereceğimiz cevap "aslına bakarsan hayır, yeterince değil" olur.

Türkiye'de viral'e gereken önemi veren bireyler ve interaktif ajanslar var. Gün geçtikçe sayıları artıyor. Örneğin kendilerini çok sevdiğim ve işlerine büyük saygı duyduğum Litespell (Erhan ve Can, selamlar:) ) bu gelişimi/fırsatı gördü ve en iyi şekilde değerlendirdiler. Duracell müzik maratonu için çektikleri viral video gerçekten çok başarılı ve kendileri ile konuştuğumda bu tip çalışmaları devam ettireceklerini söylediler. Bu güzel virali aşağıdan seyredebilirsiniz, eminim siz de benim gibi düşüneceksiniz:



Aşağıda (aslında çoğunuzun bildiği) Türkiye'de patlama yapmış viral örnekleri görebilirsiniz. Seyredin ve beni anlayın istiyorum, beni anlıyor musunuz :)




Nasıl? Gerçekten güzeller değil mi? Amaçları belli, ulaşmak istedikleri noktayı tam hedefinden vuruyorlar. Akılda kalıyorlar, birşey sizi dürtüyor ve paylaşmak istiyorsunuz. Bundan 4 yıl sonra bile aklınızda kalacaklar ve bir muhabbet sırasında "abi şey vardı hatırlıyor musun? Iımmm hani sayko bir herif taksimde çılgın gibi şarkı söylüyordu... Ne ses vardı be abi herifte, neydi ya? Hah, hani şu duracell olayı! " diyeceksiniz. İşte bir markalaşma yolunda başarı kazanmak böyle birşey!

Artık 2 boyutlu (görmek ve işitmek) markalaşma stratejilerini bırakıp, 5, hatta 6 boyutlu (görmek, işitmek, koklamak, dokunmak, tatmak ve iç güdü) stratejiler oluşturmalı ve aktiviteler gerçekleştirmeliyiz (tamam bilgisayarlar şu an koku sıkamıyorlar ama çok daha farklı yollar ile bunu başarabilirsiniz). Bize bu fırsatı sunan birçok yeni araç var, bu fırsatları görmeli ve değerlendirmeliyiz.

Sonuç olarak önümüzdeki 2 yıl içinde Türkiye bu fırsatı değerlendirecek ve reklam ajanslarının büyük bütçeli prodüksiyonları yerini interaktif ajansların çok daha küçük bütçeli viral pazarlama aktivitelerine bırakacak. Çok başarılı örnekler göreceğiz, yapacağız ve gelişeceğiz. Çoğu reklam ajansı da bu durumun farkında olduğu için kendi bünyelerinde interaktif ajanslar kurmaya başladılar (Durumu daha net özetleyemezdik sanırım). Yani Türkiye'nin reklam sektörü Viral ile Sarsılacak!

Hadi abi, müthiş bir seneryo geldi aklıma, kap kamerayı gidiyoruz, zengin ve ünlü olacağız :)

Hiç yorum yok: