15 Aralık 2008 Pazartesi

Zor zamanlardı, kolay bittiler...

Uzun soluklu bir konkur süreci...Gecesi gündüzüne karışmış. Birçok şeyi dinlemedik, dinletemedik içimize. Geçti...

Bayram öncesi "deadline bugün" sendromları ile sabahladık. Zor zamanlardı, kolay bittiler.

Bir şekilde geçiyor zaman. Dalıp gittiğimizde kaybediyoruz, onunla birlikte ama ona bağımlı olmadan var oluyoruz.

Şimdilerde elimde bir mezura ile WOM'u ölçmeye çalışıyorum. Yapması güç benden söylemesi...Ama en azından deniyorum...

Yeni oluşumlar var aklımda, kimilerinden destek bekliyor, kimileri beni daha da güçlendirmek için köstek olsun istiyorum.

Daha çok yazmak istiyorum...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Remember the November!

Hiç Sarabende’yi dinledin mi?
Media player’dan değil sevgilim,
Gerçekten diyorum…
Yalandan değil be güzelim,
Kendi gerçeğinden dinledin mi?
Sara aslında ne sende, ne bende…Belki Prison Break’te!
Kimde olduğunu ben de bilmiyorum…

Krizi hatırlatır bana,
Ama parasal olanı değil…
Kapitalist düzen bozuntuları onlar…
İnsan yüreği ne anlar düzenden?
Düzensizliktir mayası onun…
Zıddı ile bilinir her şey, bildin mi?
Gerçek bir kriz ansızın gelir…
Film karelerinde eskir gözyaşları,
Sen hiç onları eskitebildin mi?
Aşk, gözlerden eder talep…
Ya beceremediysen? Hiç düşündün mü?
Neden sebep?

İronik olan ne biliyor musun?
Kalp atışları da,
Borsada değer kazanan kağıtlar da
Aynı monitörden izleniyor…
Ve egolar devreye girdiğinde
İkisi de tez bir emir ile satılabiliyor!

Levi’s reklamı tadında, delmek istiyorum duvarları!
Sonuçta ben de bu düzene hizmet eden
Bir pazarlama canavarıyım…
Benliğimi okşuyor dergi sayfaları.
Yakışıklı çıkmış fotoğrafım!
Gerçeği bir ben biliyorum,
Afili cümleler kurabilecek kadar yalnızım!
Heyt be…
Kapak olsun bu da,
Kendini bir bok sanan egoma!

15 Kasım 2008 Cumartesi

Kısaca...

Kısaca da olsa yazmaya çalışıyorum :). Çok sevdiğim dostum Mehmet Bali ile birlikte deneyimsel pazarlama üzerine bir blog oluşturma kararı aldık. Oluşturacağımız platform daha çok yazmamıza ve zengin içerik üretmemize olanak tanıyacak. En azından şimdilik buna inanıyoruz:)

Bu aralar pazarlama dünyasında çok büyük değişimler oluyor. Fenomen blogger projemiz ardından bloggerlara yönelik 1-2 yeni proje olacağı kulağıma ilişti. Bu gerçekten çok sevindirici. Değişmeyen tek şey değişimin kendisi ne de olsa! Bu ay Marketing Turkiye dergisi ile birlikte verilen IP ve Capital dergilerinde "Fenomen Blogger" projemiz üzerine ropörtajlarımız yer alacak. Bakalım, heyecanla bekliyorum nasıl olmuşlar diye :)

Kısaca dedim, kısa olmalı ama değil mi?

Bir dahaki uzun yazıda görüşmek üzere :)

18 Ekim 2008 Cumartesi

9 Ekim 2008 Perşembe

Demek İstediğim...

Radyasyonla aydınlanıyor ütopik gecelerim.
Beta sen oluyorsun Gama ben!
Çok önemli değil aslında ne dediğim
Hiç’liğe kavuşmaya hasret sonuçta,
Kortizon destekli reklamcı hayallerim.
Bazen Kate neden Jack ile sevişmedi diyorum kendi kendime.
Dr. Suresh geninde bir problem var diyor.
Sawyer’da seksi be abi,
Hatunun gözü gen men görmüyor.

Kurşundan yapılıyor artık hastane odaları
Michael Scofield şöyle çıkıp gelseydi
Kaçırırdı koçum aslanım tüm tayfayı…
Duygusal da çocuk, entelinden bir de ağlardı o şimdi!
Gerçi korkuyorum o kalın boyunlu abisi de gelir diye
Bir vurdu mu kırar valla kafayı!
Bilemiyorum sevgilim,
En az 3 hatalı teşhisten sonra anlar diye
Medet umuyorum House’tan.
Kola’nın asidi midir
Yoksa hiçbir zaman bitmeyeceğini düşündüğüm
Arayışım mı mideme bu krampları sokan?
Arka cebimden bir ceset çıkardılar biraz önce
Söyle sevgilim çağırsınlar tüm CSI ekibini
Miami ve hatta New York’tan.
Horaito’suz olmaz ama,
Gözlüğün altından yapmalı Cüneyt Arkınsı bir konuşma;
"Senaristler greve girmiş,Korkarım seni tutklayacağım, yemek ,içmek sıçmak arasında!

Bu kadar kahramanın arasında,
Katılmamak elde mi Tyler Durden’a,
Ne anlar ki Neo NEOlup bittiğini
Gerçekten yaşamadığı bir Dünya’da…

Demek istediğim;

İnsanı en verimli çağında
Kurşun bir odaya kapatabiliyor bu Dünya.
Söyleyecek pek bir şey kalmıyor,
Suskunluğun mükemmelliğini görünce
O halvetimsi odada!

22 Eylül 2008 Pazartesi

"Fenomen Blogger"

Türkiye'de bir ilk olan "Fenomen Blogger" projemiz internette konuşulmaya başladı. Bu bizi inanılmaz mutlu ediyor. Diğer tüm interaktif pazarlama projelerinin dışında bir proje bu. Herşeyden önce çok dinamik. Devamlı takipteyiz ve proje devamlı şekilde yeni bir boyut kazanıyor. Yorumları okuyor ve onların soruları-istekleri-yorumları doğrultusunda biz de projeyi şekillendiriyoruz.

Projenin basit olması ve basit araçlar ile yönetilmesi ilk andan beri en önemli önceliğimiz. Çünkü blog'lar basittir ama onları farklı kılan, özelleştiren, blogger'ın kendisi, düşüncesi, yazdıkları ve yorumlarıdır.

Süreç bizim için inanılmaz keyifli gidiyor. Ben bile projenin heyecanı ile uzun zamandır güncelleme fırsatı bulamadığım blog'uma devam kararı aldım. Çok özlemişim yazmayı...

Bu hafta proje konusunda tüm soru işaretlerini gideriyor olacağız. Detayları http://fenomenblogger.blogspot.com adresinden takip edebilirsiniz. "Sürprizlere hazır olun!" :).

Bazı blogger'larımızın yazılarını aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz...Bu blogger arkadaşlarıma güzel yorumları ve katkıları için çok teşekkür ederim.

Pardus007
siberkültür
Bir Grafikerin Web Günlüğü
Eray Endeş
H. Cihan Salim - Günce... Blog...

20 Eylül 2008 Cumartesi

Doğrudan Pazarlama!

Bugün 1-0 eğitim ajasının düzenlediği eğitimlerin "Doğrudan Pazarlama" bölümü için bir sunum yaptım. Ben çok keyif aldım, bilemiyorum katılanlar neler hissetti ama...

Hazırladığım sunumu ilerki günlerde burada da paylaşacağım. Pazarlama dünyasında neler olup bittiğini özetle anlatabilmekti bütün derdim. Buraya da bir iki cümle yazmak istedim, belki bir okuyan olur :).

1. Çok büyük bir laf gibi gelse de bence günümüzde "İyi bir pazarlamacı, pazarlamayandır!"
2. Herhangi bir pazarlama aktivitesinin iki unsuru olmalıdır veya en azından bu iki unsur hedeflendmelidir artık: Dahil etme (experiential) ve harekete geçirme (act)!

16 Eylül 2008 Salı

Farklı Projeler, Farklı Deneyimler!

Ne kadar da uzun zaman olmuş yazmayalı. Neyse, yazacak çok şey birikti. Artık mümkün olduğunca yazmaya çalışacağım.

Deneyimsel pazarlama odaklı ve fark yaratacağını düşündüğümüz projelerimiz yavaş yavaş hayata geçiyor. Bir tanesine daha yeni başladık sayılır ama şimdiden internette konuşulmaya başlandı. El emeği, göz nuru bir projeyi hayata geçirdiğinizde hissettiğiniz mutluluğun tanımı yok sanırım. Bu yüzden mi iş kolik diyorlar bana bilemiyorum :).

Detayları vermeyeceğim. Proje sonuçlandığında konuşmak daha keyifli olacak umarım. Şimdilik "Fenomen Blogger" çıtlatmasını yapıyor ve siz bloggerlar! süprizlere hazır olun diyorum...

27 Mayıs 2008 Salı

uzun zaman oldu....

Evet, uzun zaman oldu... Farkındayım...

Ama artık daha farklı herşey. Vakit buldukça kısa kısa yazacağım inşallah. Yeni görev, yeni sorumluluklar. BBDO Türkiye bünyesinde bulunan Proximity Istanbul'daki yeni görevim ile Experiential Marketing konusunda farklılık yaratmaya çalışmak benim için inanılmaz bir mutluluk ve ultra heyecan verici...

Yazacağım... Düşüncelerimi, yaşadıklarımı...ve inşallah başardıklarımızı...

Reklam sektörünün geleceği başkalaşıyor. Bu başkalaşımda bir şekilde yer almak inanılmaz bir haz. Böylesine yaratıcı insanların arasında küçük bile olsa bir yer bulabilmek...

Daha ne ister ki bir insan?

Dedim ya, yazacağım...