17 Kasım 2008 Pazartesi

Remember the November!

Hiç Sarabende’yi dinledin mi?
Media player’dan değil sevgilim,
Gerçekten diyorum…
Yalandan değil be güzelim,
Kendi gerçeğinden dinledin mi?
Sara aslında ne sende, ne bende…Belki Prison Break’te!
Kimde olduğunu ben de bilmiyorum…

Krizi hatırlatır bana,
Ama parasal olanı değil…
Kapitalist düzen bozuntuları onlar…
İnsan yüreği ne anlar düzenden?
Düzensizliktir mayası onun…
Zıddı ile bilinir her şey, bildin mi?
Gerçek bir kriz ansızın gelir…
Film karelerinde eskir gözyaşları,
Sen hiç onları eskitebildin mi?
Aşk, gözlerden eder talep…
Ya beceremediysen? Hiç düşündün mü?
Neden sebep?

İronik olan ne biliyor musun?
Kalp atışları da,
Borsada değer kazanan kağıtlar da
Aynı monitörden izleniyor…
Ve egolar devreye girdiğinde
İkisi de tez bir emir ile satılabiliyor!

Levi’s reklamı tadında, delmek istiyorum duvarları!
Sonuçta ben de bu düzene hizmet eden
Bir pazarlama canavarıyım…
Benliğimi okşuyor dergi sayfaları.
Yakışıklı çıkmış fotoğrafım!
Gerçeği bir ben biliyorum,
Afili cümleler kurabilecek kadar yalnızım!
Heyt be…
Kapak olsun bu da,
Kendini bir bok sanan egoma!

15 Kasım 2008 Cumartesi

Kısaca...

Kısaca da olsa yazmaya çalışıyorum :). Çok sevdiğim dostum Mehmet Bali ile birlikte deneyimsel pazarlama üzerine bir blog oluşturma kararı aldık. Oluşturacağımız platform daha çok yazmamıza ve zengin içerik üretmemize olanak tanıyacak. En azından şimdilik buna inanıyoruz:)

Bu aralar pazarlama dünyasında çok büyük değişimler oluyor. Fenomen blogger projemiz ardından bloggerlara yönelik 1-2 yeni proje olacağı kulağıma ilişti. Bu gerçekten çok sevindirici. Değişmeyen tek şey değişimin kendisi ne de olsa! Bu ay Marketing Turkiye dergisi ile birlikte verilen IP ve Capital dergilerinde "Fenomen Blogger" projemiz üzerine ropörtajlarımız yer alacak. Bakalım, heyecanla bekliyorum nasıl olmuşlar diye :)

Kısaca dedim, kısa olmalı ama değil mi?

Bir dahaki uzun yazıda görüşmek üzere :)